Yerel seçimler yaklaşıyor. Kısmet olursa Mart 2024’te belediye, köy ve mahallelerde yeni seçilmişlerle yönetilmeye başlayacağız.

Görev etkileri sebebiyle yerel yönetim denildiğinde köy ve mahalle yönetimleri değil de belediyeler (büyükşehir, il ve ilçe); belediye seçimlerinde de ‘hemşerilik’ duygusu, genel seçimlerde olduğundan fazlaca öne çıkar. 

1982 Anayasası döneminde ve özellikle son yirmi yılda milletvekili seçimlerinde “Vatandaşın ve parti üyelerinin aday belirleme hakları” kısıtlanmıştır. MV adayları artık tamamen siyasi parti kurulları, daha doğrusu siyasi parti genel başkanları tarafından belirlenmekte, seçmenler mevcut listeler arasında tercih kullanmaktadır. Bu durum temsili demokrasinin anlamına ve ruhuna ters, gerçekte antidemokratik bir uygulamadır. Haliyle bizdeki genel seçimler liberal demokrat bir ülkede olması gerekenden uzakta, komünist veya faşist diktotaryal rejimlerde yapılan seçimlere benzer hale gelmiştir. Çin’de, Kuzey Kore’de ve Stalin Rusya’sı ya da Hitler Almanya’sında yapılanlar gibi…

…

Yerel yönetimlerimizde ‘Başkanlık Sistemi’ uygulandığından belediye seçimlerinde meclis üyeliklerinden ziyade başkan adayları önem kazanmakta, tüm gözler başkan adaylarına odaklanmaktadır.

 Seçilecek belediye başkanının başarısını sonuçta, “Yola çıkarken kafasında oluşturduğu ‘niyet ve amaçlar’ belirler”. Bu niyet ve hedefler onun uygulamaları (icraatları) olarak belirecektir. 

Başkan adayının çok eğitimli olması şart değil ise de bazı temel sosyal, ekonomik, yönetimsel konularda birikimli olması onun başarılı olmasında ya da olmamasında etkili olacaktır. Hepsinden önemlisi belediye başkanı ferdi kazanç, şahsi çıkar peşinde koşmak yerine toplumun refahı, esenliği, huzuru ve toplumsal yarar peşinde gitmeyi amaçlamışsa kendisine oy veren/vermeyen hemşerileri bu işten kazançlı çıkar. Değilse belediye meclisindeki arkadaş çevresi ile anlaşarak merkezi iktidarın soyup soğana çevirdiği halkın, bir de yerel yöneticilerce yolunması kaderleri olacaktır.

…

Yaşadığım ilçe olan Tarsus özelinde belediye başkanı olmayı arzulayan bireyler, resmi olmasa da, yakın buldukları siyasi partilerin etkinliklerinde kendilerini göstermeye başladılar.

Herhangi bir siyasi parti adını anmaksızın belediye başkan adaylığını açıkça dile getiren bir hemşerimizden bahsetmek ve kendisini tanıtmak istiyorum.

Adı, Mehmet Bilal Eroğlu…

Tepetaşpınar köyü nüfusuna kayıtlı, 1986 doğumlu…

Anadolu Üniversitesi’nde İşletme (lisans) ve Adalet Bilimleri (ön lisans), Atatürk Üniversitesi’nde Halkla İlişkiler ve Tanıtım (lisans) tahsil etmiş; Afyon Kocatepe Üniversitesi ve Necmettin Erbakan Üniversitesi ortak programı çerçevesinde Yerel Yönetimler ve Siyaset üzerine Yüksek Lisans yapmış…

- Kaza Araştırması ve Bilirkişilik

- Güvenli Sürüş Teknikleri

- Uzlaştırmacılık

- Sorumlu Emlak Danışmanlığı ve Taşınmaz Ticareti

- Bilinçaltı Kontrolü ve Resim Analizi

- Beden Dili ve Diksiyon

- Girişimcilik

- Hukuk Zirvesi

- Sosyal Hizmetler

- Bireysel Koçluk

- Dış Ticaret

- Organik Hayvancılık

- Gıda Güvenliği, gibi biri birinden farklı 13 ayrı konuda “Sertifika” sahibi…

- Yenilikçi Düşünce ve Yöneticilik

- Etkili İletişim

- Stres ve Zaman Yönetimi

- Stratejik Yönetim

- Risk Yönetimi

- İş Sağlığı ve Güvenliği

- Takım Çalışması, gibi bir belediye başkanının sahip olması gereken pek çok konuda bilgi ve becerileri olan birikimli bir aday… 

Hayatı boyunca zamanını hiç boşa harcamadığı anlaşılıyor…

Hepsi bir yana “Gönlünün güzelliği yüzüne vurmuş!” denilecek kadar kibar ve tevazu sahibi birisi…

Mevcut birikimi ile mensubu olduğu ilçeye en iyi hizmeti verebilecek “donanıma” sahip olduğu ilk görüşte anlaşılmasa da biraz birlikte zaman geçirmeniz halinde, “Bu arkadaş halkına ihanet etmez, hizmet eder!” diyeceğiniz bir insan…

Kendisi halen Devlet Memurları Kanununa tabi kamu personeli olması sebebiyle herhangi bir partinin adını telaffuz etmiyor/edemiyor. Ancak siyasi partilerden aday gösterilmese de ‘bağımsız aday’ olacağını söyleyecek kadar da iddialı…

Bu hemşerim seçim için hacimli paralar harcayan ya da harcayacak parası olan birisi değil. Yani halkın içinden… Seçim kazanmak için yapılan harcamaların sonuçta seçmenin hanesine yazıldığını ve bir şekilde usulsüzlüklerle geri alındığını hepimiz biliriz. Bu sebeple, seçilmesi halinde rant peşinde koşmak yerine kanunların kamu yararına uygulanmasını gözeteceğinden şahsen benim bir kuşkum yok…

Tarsus Belediye Başkanlığı konusunda iddialı siyasi partilerin il ve ilçe yöneticilerinin bu nitelikleri taşıyan birini sahiplenmeleri ve genel merkezlerini ikna ederek aday göstermeleri, partilerine kafadan %15 artı katkı sağlayacaktır!

…

Hemşerim Mehmet Bilal Eroğlu’na çıktığı yolda başarılar diliyorum.

Belediye hizmetlerini siyasi partilerin çalışma alanı değil de hemşerilere hizmet fırsatı olarak gören birisi olarak çalışmalarının her aşamasında, bölücü parti hariç, hangi siyasi partide olursa olsun, kendisine tam destek vereceğimi açıklamaktan gurur duyarım.

Yılmaz AYDOĞAN

Müstafi Kaymakam

İyi Parti Tarsus İlçe Teşkilatı Kurucu YK Üyesi (2018)

Zafer Partisi Mersin İl Teşkilatı Kurucu Üyesi (2022)